Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (biriyle) iletişim kurmak | communicate with (one) v. | ||
We must undertake a thorough review of the strategy used by our institutions to communicate with the public. Kurumlarımızın kamuoyu ile iletişim kurmak için kullandığı stratejiyi kapsamlı bir şekilde gözden geçirmeliyiz. More Sentences |
||||
Phrasals | (biriyle) iletişim kurmak | connect (up) with (someone) v. | ||
Do you feel like you cannot connect with other people? İnsanlarla iletişim kurmakta zorlandığınızı düşünüyor musunuz? More Sentences |
||||
Phrasals | (biriyle) iletişim kurmak | connect (with someone) v. | ||
My second main concern is that we connect and communicate more coherently with the people of Europe. İkinci temel kaygım ise Avrupa halklarıyla daha tutarlı bir şekilde bağlantı kurmamız ve iletişim kurmamızdır. More Sentences |
||||
Phrasals | (biriyle) iletişim kurmak | contact with (one) v. | ||
I found it impossible to get in contact with him. Onunla iletişim kurmayı imkansız buldum. More Sentences |
||||
Phrasals | (biriyle) iletişim kurmak | get through to (someone) v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | (biriyle) iletişim kurmak | be on to (someone) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | (biriyle) iletişim kurmak | get ahold of (one) v. | ||
Idioms | (biriyle) iletişim kurmak | make contact with (someone) v. | ||
Idioms | (biriyle) iletişim kurmak | be in contact with (one) v. | ||
Idioms | (biriyle) iletişim kurmak | get hold of (one) v. |